Çalışan İşçinin İzin Hakkı

Çalışan işçinin izin hakkı, iş hayatındaki en temel haklardan biridir ve işçilerin fiziksel ve mental sağlıklarını koruyarak, dinlenme ve sosyal yaşama katılma fırsatı tanır. Türkiye’de işçilerin izin hakları, 4857 sayılı İş Kanunu ile belirlenmiştir. İzin hakları, işçilerin çalışma süreleri, işyerindeki kıdemleri ve işin niteliği göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir. Bu kapsamda, yıllık izin, hafta tatili izni, resmi tatil izni, doğum izni, süt izni, mazeret izni gibi farklı izin türleri bulunmaktadır.

Bu yazıda, çalışan işçinin izin hakkı ile ilgili tüm detaylar, Türkiye’deki yasal düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde kapsamlı bir şekilde ele alınacak. İzin türlerinin neler olduğu, bu izinlerin nasıl kullanılabileceği, işveren ve işçilerin hakları ve sorumlulukları hakkında ayrıntılı bilgi vereceğiz.

calisan iscinin izin hakki

1. Çalışan İşçinin Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Çalışan işçinin en bilinen izin hakkı yıllık ücretli izin hakkıdır. İş Kanunu’nun 53. maddesine göre, işyerinde en az bir yıl süreyle çalışan her işçi, yıllık ücretli izin hakkına sahiptir. Yıllık ücretli izin, işçilerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak dinlenmelerini sağlamak amacıyla tanınan önemli bir haktır. Bu izin süresi, işçinin kıdemine göre farklılık gösterir.

İş Kanunu’na göre, işçilerin yıllık ücretli izin süreleri şu şekildedir:

  • 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) çalışan işçiler için en az 14 gün,
  • 5 yıldan fazla, 15 yıldan az çalışan işçiler için en az 20 gün,
  • 15 yıl ve daha fazla çalışan işçiler için en az 26 gün.

Yıllık ücretli izin hakkı, işçilerin dinlenerek iş verimliliğini arttırmayı amaçlar. İşverenler, işçilerin bu izinlerini düzenli olarak kullanmalarını sağlamakla yükümlüdür.

Yıllık İzin Kullanım Koşulları

Yıllık ücretli izin, işçinin talebi doğrultusunda işverenin de uygun gördüğü bir zamanda kullanılır. Ancak bu iznin işveren tarafından tek taraflı olarak belirlenmesi ya da zorla kullanılması yasalarca engellenmiştir. İşçi, yıllık izin talebinde bulunurken işverenin üretim ve iş ihtiyaçlarını dikkate alarak bir talepte bulunmalı, işveren de bu talebe makul bir çerçevede yanıt vermelidir. İşverenin yıllık izin taleplerini sürekli olarak reddetmesi hukuka aykırıdır ve işçi bu durumda yasal yollara başvurabilir.

İşçinin yıllık izin hakkı devredilemez, ancak kullanılmayan izinler bir sonraki yıllara aktarılabilir. İşçinin işten ayrılması durumunda kullanılmamış yıllık izin günleri ücret olarak ödenir.

2. Hafta Tatili Hakkı

Çalışan işçinin izin hakkı kapsamında yer alan önemli bir diğer hak, hafta tatili hakkıdır. İş Kanunu’na göre, işçilerin haftada en az bir gün (genellikle pazar günü) hafta tatili kullanma hakkı bulunmaktadır. Bu tatil günü işçiye tam ücretli olarak sağlanır. Hafta tatili hakkı, işçilerin bir hafta boyunca yaptıkları çalışmaların ardından dinlenmeleri ve sosyal yaşama katılmaları için zorunlu bir izindir.

İşverenler, işçilerin hafta tatili hakkını ihlal edemezler. İşçi, haftada en fazla 45 saat çalıştıktan sonra hafta tatilini hak eder. Eğer işçi hafta tatili günü çalıştırılırsa, işveren ona normal günlük ücretinin iki katını ödemek zorundadır. Bu fazla mesai sayılmamakla birlikte, hafta tatili günü işçilerin dinlenme ve sosyal yaşama katılma hakkıdır.

Hafta Tatili Ücreti

Hafta tatili ücreti, işçinin bir haftalık çalışmasının karşılığı olarak verilen bir ücrettir. İşçi, haftalık çalışma süresini doldurduğu sürece hafta tatilinde çalışmasa bile bu ücreti tam olarak alır. Hafta tatili, işçinin dinlenmesini ve yeniden enerji toplamasını sağlar; bu nedenle yasal olarak koruma altına alınmıştır. Hafta tatili günü, işçilerin yaşam dengesi açısından büyük önem taşır.

3. Resmi Tatil ve Bayram İzni Hakkı

Resmi tatil günleri, Türkiye’de ulusal bayramlar ve dini bayramlar gibi özel günleri kapsar. Çalışan işçinin izin hakkı çerçevesinde işçilere, resmi tatillerde çalışmama hakkı tanınır. İş Kanunu’na göre, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve dini bayramlar gibi resmi tatillerde işçiler çalışmadıkları halde tam maaş alırlar.

Eğer işçiler, resmi tatil günlerinde çalıştırılırsa, işveren onlara çalıştıkları gün için iki katı ücret ödemek zorundadır. Resmi tatillerde çalışmak, işçinin onayı alınmadan zorla yaptırılamaz. Bu tatillerde işçiye fazladan çalışma yaptırılması, yasal olarak işçiye tanınan bir izin hakkının ihlali anlamına gelir.

Resmi Tatil Günleri

  • 1 Ocak (Yılbaşı),
  • 23 Nisan (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı),
  • 1 Mayıs (Emek ve Dayanışma Günü),
  • 19 Mayıs (Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı),
  • 15 Temmuz (Demokrasi ve Milli Birlik Günü),
  • 30 Ağustos (Zafer Bayramı),
  • 29 Ekim (Cumhuriyet Bayramı),
  • Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı (dini bayramlar).

Bu günlerde çalışan işçilere fazladan ödeme yapılması zorunludur.

4. Doğum İzni ve Süt İzni Hakkı

Kadın çalışanlar için önemli haklardan biri doğum izni ve süt izni hakkıdır. Doğum izni, çalışan kadın işçilere hamilelik döneminde ve doğum sonrasında belirli bir süre izin verilmesini kapsar. İş Kanunu’na göre, kadın işçilerin doğum öncesi 8 hafta ve doğum sonrası 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta doğum izni hakkı vardır. Çoğul gebeliklerde (ikiz, üçüz) doğum öncesi izni 2 hafta daha uzatılır.

Doğum izni, işçilerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyileşmeleri için tanınmış bir haktır. Bu izin süresi boyunca kadın işçilerin maaşları tam olarak ödenir ve bu süreler işçinin kıdem süresine dahil edilir.

Süt İzni

Doğum izni sonrasında işyerine dönen kadın işçiler, bebekleri 1 yaşına gelene kadar günlük süt izni hakkına sahiptirler. Süt izni, günde 1,5 saat olarak uygulanır ve bu süre iş saatlerinden sayılır. Kadın işçiler, süt iznini istedikleri zaman diliminde kullanabilirler. Süt izni, çalışan annelerin hem çalışma hayatına adapte olmalarına hem de bebeklerinin ihtiyaçlarını karşılamalarına olanak sağlar.

5. Mazeret İzni

Çalışan işçinin izin hakkı kapsamında yer alan bir diğer izin türü mazeret iznidir. Mazeret izni, işçilerin özel durumları nedeniyle işyerinden izin almasını kapsar. İş Kanunu, işçilerin belirli durumlarda mazeret izni kullanma hakkını düzenler. Mazeret izinleri, işçinin doğum yapması, evlenmesi, birinci derece akrabalarının vefat etmesi gibi durumlar için tanınır.

Mazeret izni süreleri şu şekildedir:

  • Evlilik izni: 3 gün,
  • Doğum izni (babalık izni): 5 gün,
  • Birinci derece yakınlarının vefatı: 3 gün.

Mazeret izni, işçinin beklenmedik durumlarda işe gitmemesi gereken zamanlar için tanınmış bir haktır. Bu izin sürelerinde işçinin maaşı kesilmez ve işçinin kıdemi bu sürelere dahil edilir.

6. Ücretsiz İzin Hakkı

Çalışan işçinin ücretsiz izin hakkı, işverenin izni ile işçinin belli bir süre boyunca işten uzak kalmasını kapsar. Ücretsiz izin, özellikle doğum sonrası kullanılan bir hak olarak bilinir. Kadın işçiler, doğum izninin ardından 6 aya kadar ücretsiz izin talep edebilirler. Bu süre işçiye maaş ödenmeden verilen bir izindir, ancak işçinin kıdem süresine dahil edilir.

Ücretsiz izin, işçinin kendi talebi üzerine işverenin izniyle verilir. Ancak bu iznin süresi ve şartları işveren ve işçi arasında anlaşma ile belirlenir. Ücretsiz izin sırasında işçiye herhangi bir ücret ödenmez, ancak işçi sigortalı olarak kalmaya devam eder.

7. Çalışan İşçinin Yıllık İzin Ücret Hakkı

Yıllık ücretli izin, işçinin dinlenme hakkını güvence altına alan en önemli izin türlerinden biridir. Yıllık izne hak kazanan işçiler, izin süresince tam ücret alırlar. İşveren, işçiye yıllık izinde olduğu süre için ücret ödemekle yükümlüdür.

Yıllık ücretli izin süresince işçinin maaşı tam olarak ödenir. Yani, işçi izindeyken işveren, maaşında kesinti yapamaz ve işçi izin hakkını kullanırken ekonomik olarak kayba uğramaz. Bu durum, işçinin tatil sırasında maddi kaygı taşımadan dinlenebilmesini sağlar. İş Kanunu’nun 57. maddesi, işverenin, işçinin yıllık izin hakkını kullanmadan önce izin dönemine ilişkin ücretini peşin ödemesini ya da avans şeklinde işçiye vermesini zorunlu kılar.

Çalışan işçinin izin hakkı konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, kullanılmayan yıllık izinlerin ücret olarak işçiye ödenmesidir. İşçi, işten ayrıldığında ya da emekli olduğunda, eğer kullanılmamış yıllık izin günleri varsa, bu günlere karşılık gelen ücreti talep etme hakkına sahiptir. İşveren, işçinin kullanılmamış yıllık izinlerinin karşılığını ödemekle yükümlüdür.

8. Yıllık İzinlerin Bölünmesi ve Kullanım Süreleri

İş Kanunu, yıllık izinlerin nasıl kullanılacağına dair detaylı düzenlemeler içerir. Yıllık izin, işçinin dinlenme ihtiyacını karşılamak amacıyla verildiğinden, bu izin hakkının bölünmeden kullanılması esas alınır. Ancak işçi ve işverenin anlaşması durumunda yıllık izin, bölünerek de kullanılabilir.

İş Kanunu’nun 56. maddesi, yıllık ücretli iznin, işverenin takdirine bağlı olarak en fazla üçe bölünebileceğini öngörmektedir. Ancak bu bölünme, işçinin en az 10 gün kesintisiz izin kullanması şartıyla yapılabilir. Yani, işçi, yıllık izninin en az 10 gününü bölmeden kullanmalı, kalan süreyi ise bölerek kullanabilir. İşçi ve işverenin anlaşması halinde, kalan izin günleri bir sonraki yılın izniyle birleştirilebilir.

İşveren, işçinin yıllık iznini ne zaman kullanacağı konusunda işçinin talebini göz önünde bulundurmalıdır. Ancak işverenin işin gereklilikleri ve çalışma planı doğrultusunda izinlerin kullanılma zamanını belirleme yetkisi vardır. İzin talepleri konusunda işçi ve işveren arasında uzlaşma sağlanamaması durumunda, işverenin son karar yetkisi bulunur.

9. Kısmi Süreli (Part-Time) Çalışanların İzin Hakkı

Çalışan işçinin izin hakkı, tam zamanlı çalışanlar kadar kısmi süreli (part-time) çalışanlar için de geçerlidir. İş Kanunu, kısmi süreli çalışan işçilerin de yıllık izin hakkına sahip olduklarını belirtir. Ancak, kısmi süreli çalışanların yıllık izin hakları, çalışma sürelerine orantılı olarak hesaplanır. Yani, kısmi süreli çalışan işçiler, tam zamanlı çalışanlarla aynı süre boyunca izin hakkı kazanırlar; fakat bu süre, haftalık çalıştıkları gün sayısına göre orantılı olarak kullanılır.

Örneğin, haftada 3 gün çalışan bir işçi, 14 günlük yıllık izin hakkı elde ettiğinde, bu izin süresi haftada 3 gün üzerinden hesaplanır ve izin süresi boyunca aynı orantıyla maaş ödenir. Kısmi süreli çalışan işçiler, izinlerini kullanırken tam zamanlı çalışanlar gibi eşit haklara sahiptirler.

10. Mevsimlik ve Geçici İşçilerde İzin Hakkı

Mevsimlik ve geçici işçiler için çalışan işçinin izin hakkı biraz farklılık gösterebilir. İş Kanunu, işin doğası gereği sürekli olarak çalışılmayan, mevsimlik veya geçici işlerde çalışan işçilere de belirli bir kıdem süresine ulaştıklarında yıllık izin hakkı tanır. Ancak, mevsimlik işçilerin yıllık izin hakkı, işverenle yapılan sözleşmelere ve işin süresine bağlı olarak farklı şekillerde düzenlenebilir. Örneğin, mevsimlik işçiler genellikle belirli bir dönem çalıştıkları için, bu çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmaları zor olabilir. Bu durumda, işçilerin yıllık izin hakları bir sonraki yıl ya da çalışma sürelerinin sona erdiği dönemde kullanılabilir. İşverenin, mevsimlik işçilerin kıdemini hesaplayarak izin haklarını gözetmesi zorunludur. İşçilerin bu süreçte bir yıl boyunca çalıştıkları her dönem için yıllık izin hakları saklı tutulur

11. Yıllık İzin ve Fazla Mesai

Fazla mesai, işçinin haftalık normal çalışma süresi olan 45 saatin üzerinde çalışması anlamına gelir. İş Kanunu’na göre, işçiler fazla mesai yaptıklarında bunun karşılığında ek ücret ya da serbest zaman hakkına sahip olurlar. Çalışan işçinin izin hakkı, fazla mesai durumunda da önemli bir rol oynar. İşçi, fazla mesai yaparak çalıştığı süreler karşılığında ek ücret talep edebilir ya da bu süreleri serbest zaman olarak kullanma hakkına sahiptir.

Serbest zaman, işçinin fazla mesai yaptığı saatlerin karşılığında izin kullanmasını sağlar. İşveren, işçiye fazla mesai karşılığında serbest zaman kullanma hakkı tanıdığında, işçi bu zamanı normal çalışma saatleri dışında kullanarak dinlenme fırsatı bulur. Serbest zaman kullanımı, işçinin izniyle ve işverenin onayıyla yapılır. İşçinin talep etmesi halinde, fazla mesai süreleri karşılığında serbest zaman yerine fazla mesai ücreti ödenebilir.

12. İzin Hakkının İhlali ve İşçilerin Yasal Hakları

Çalışan işçinin izin hakkı, İş Kanunu tarafından güvence altına alınmış bir haktır ve bu hakkın ihlali durumunda işçiler yasal yollara başvurabilirler. İşverenin işçiye yıllık izin vermemesi, izin ücretlerini ödememesi ya da işçiyi izinsiz çalıştırması durumunda işçi, İş Mahkemesi’ne başvurarak haklarını arayabilir. Yıllık izin hakkının ihlali, işverenin işçi üzerindeki sorumluluklarını yerine getirmediği anlamına gelir ve bu durumda işçinin tazminat talep etme hakkı doğar.

İşçiler, yıllık izin haklarının ihlali durumunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunabilirler. Bakanlık, işverenin işçiye yönelik ihlallerini inceleyerek gerekli yaptırımları uygulayabilir. Ayrıca, işçiler işten ayrılmadan önce kullanılmamış izinleri için tazminat talebinde bulunabilirler. Bu durumda işveren, işçinin kıdemi ve çalışma süresi doğrultusunda izin ücretini ödemek zorundadır.

13. İşverenin Yıllık İzinle İlgili Yükümlülükleri

İşverenler, işçilere yıllık izin hakkı tanımak ve bu izinlerin düzenli bir şekilde kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür. İşverenin, işçiye yıllık iznini kullandırmaması ya da izni zorla bölmesi yasalarca yasaklanmıştır. Ayrıca, işveren işçinin izin talebini keyfi olarak reddedemez. İşveren, işçilerin çalışma koşullarına ve işin niteliğine göre izin planlaması yaparak işçilere yıllık izinlerini düzenli bir şekilde kullandırmalıdır.

İşverenin yıllık izinle ilgili diğer yükümlülükleri şunlardır:

  • İşçilere izin kullanmadan önce izin ücreti ödemek,
  • İşçilerin yıllık izin taleplerine uygun bir planlama yapmak,
  • Yıllık izin kullanımında işçilerin talep ve ihtiyaçlarını dikkate almak,
  • Kullanılmayan yıllık izinlerin ücretini işçinin işten ayrılması durumunda ödemek.

14. Yıllık İzin ve İşten Ayrılma

İşçi, işten ayrıldığında kullanılmamış yıllık izinleri varsa, bu izinlerin karşılığında ücret talep etme hakkına sahiptir. İşveren, işçinin kullanmadığı yıllık izin günlerinin ücretini ödemek zorundadır. İşçinin işten kendi isteğiyle ayrılması ya da işveren tarafından işten çıkarılması durumunda, yıllık izin ücretinin ödenmesi zorunludur.

Çalışan İşçinin İzin Hakkının İş Sağlığına Katkısı

İzin hakkının bir diğer önemli boyutu da iş sağlığı ve güvenliği ile olan ilişkisidir. İşyerinde sürekli çalışmak, işçilerin sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Uzun çalışma saatleri ve sürekli iş yükü, işçilerin tükenmişlik sendromu yaşamasına neden olabilir. Tükenmişlik sendromu, işçilerin hem fiziki hem de ruhsal sağlığını tehdit eden ciddi bir problemdir ve bu durum iş yerindeki performansı da doğrudan olumsuz etkiler.

İzinler, işçinin fiziksel ve mental sağlığını koruyarak bu tür sorunların önüne geçilmesini sağlar. Düzenli olarak dinlenme ve işten uzaklaşma fırsatı bulan işçiler, işyerine daha enerjik ve motive bir şekilde geri dönerler. Ayrıca, iş yerinde oluşabilecek iş kazalarının önlenmesi açısından da çalışan işçinin izin hakkı önemlidir. Yorulmuş, stresli ya da dikkat eksikliği yaşayan bir işçi, iş kazalarına daha yatkın olabilir. Bu bağlamda, işçilerin düzenli olarak izin kullanmaları, iş kazalarının ve iş yeri kaynaklı hastalıkların önlenmesine de katkıda bulunur.

İş Hukuku Kapsamında İzin Haklarına Dair Güncel Düzenlemeler

Son yıllarda Türkiye’de iş hukuku kapsamında yapılan düzenlemeler, çalışanların haklarını daha güçlü bir şekilde koruma amacı taşımaktadır. Çalışan işçinin izin hakkı da bu düzenlemeler arasında yer almakta ve işçiler için daha iyi çalışma koşullarının sağlanması adına önemli adımlar atılmaktadır. Örneğin, doğum izni sürelerinin artırılması ve babalık izninin işçilere tanınması, çalışan ailelerin iş-yaşam dengesini kurmasına yardımcı olan gelişmelerden sadece birkaçıdır.

Özellikle pandemi döneminde, iş yerlerinde uzaktan çalışma modeline geçilmesi ve bu süreçte işçilerin izin haklarına dair yeni düzenlemelerin getirilmesi, iş hukuku alanında önemli değişikliklere neden olmuştur. Bu kapsamda, uzaktan çalışan işçilerin de izin haklarını tam olarak kullanabilmeleri ve işverenin bu süreçteki sorumluluklarının netleştirilmesi önemli bir başlık olmuştur.

İzin Kullanımında Esneklik ve Modern Uygulamalar

Günümüz iş dünyasında, özellikle teknoloji odaklı şirketler ve start-up’lar, çalışanlarına izin konusunda daha esnek haklar sunma yoluna gitmektedir. Bazı firmalar, çalışanlarına sınırsız yıllık izin hakkı tanıyarak iş-yaşam dengesini tamamen işçinin inisiyatifine bırakmaktadır. Bunun yanı sıra esnek çalışma saatleri, yarı zamanlı çalışma modelleri ve evden çalışma gibi uygulamalar da işçilerin izin ve dinlenme ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş modern çözümler arasında yer alır.

Bu tür esnek izin politikaları, işveren ile çalışan arasındaki güveni artırırken aynı zamanda iş yerinde memnuniyeti ve motivasyonu yükseltir. Bununla birlikte, her iş kolunda bu tür esnekliklerin uygulanabilmesi mümkün olmasa da özellikle ofis çalışanları ve bilgi teknolojileri sektöründe bu uygulamalar yaygınlaşmaktadır.

Çalışan İşçinin İzin Hakkı Konusunda Bilinçlenme

Çalışan işçilerin izin hakları konusunda bilinçli olması, haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Çoğu zaman işçiler, izin haklarına dair yeterli bilgiye sahip olmadıklarından dolayı bu haklarını tam anlamıyla kullanamazlar. Bu nedenle, işçilerin yıllık izin, doğum izni, süt izni, mazeret izni gibi haklarını öğrenmeleri ve gerektiğinde bu hakları talep etmeleri önemlidir.

İşverenler de çalışanlarına bu haklar konusunda bilgilendirici eğitimler düzenleyerek, işyerinde daha sağlıklı ve verimli bir çalışma ortamı yaratabilirler. İşçinin haklarını bilmesi, hem işyerindeki iş barışını sağlamaya yardımcı olur hem de işçinin kendini işveren karşısında daha güvenli hissetmesini sağlar.

Sonuç ve Değerlendirme

Sonuç olarak, çalışan işçinin izin hakkı, iş hukuku kapsamında korunması gereken en temel haklardan biridir. Bu hak, işçinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını korumaya yönelik olup, işyerinde iş barışını ve verimliliği artırır. İşverenlerin işçilere tanıdığı izin haklarına riayet etmesi, hem işyerinde iş barışını sağlar hem de işçilerin işlerine olan bağlılığını artırır.

İşçiler ise, kendilerine tanınan hakları tam anlamıyla bilmeli ve bu hakları gerektiğinde kullanmaktan çekinmemelidirler. Izin haklarının doğru bir şekilde kullanılması, işçinin dinlenmesine ve daha verimli bir şekilde çalışmasına olanak tanırken, işveren açısından da uzun vadede daha kârlı ve sürdürülebilir bir iş ortamı yaratılmasına yardımcı olur. Detaylı bilgi için diğer makalelerimize bakabilirsiniz.

UYARI: İşbu yazı içerisinde yer alan değerlendirmeler ve bilgiler hukuki tavsiye niteliği teşkil etmemekte olup yasal mevzuatta ve içtihatlarda yapılacak değişiklikler kapsamında güncel olmayabilir. Bu içerikten dolayı herhangi bir şekilde Erbay & Saral & Yelkenkaya Avukatlık Ofisi’ne sorumluluk yükletilmesi mümkün değildir. Bu yazı kapsamındaki soru ve sorunlarınız bakımından hukuki danışmanlık almanız tavsiye edilmektedir.

İlgili Makaleler

Yorum Yap

Yeni Makaleler

istanbul-is-mahkemesi-avukati
İstanbul İş Mahkemesi Avukatı Nedir ve Neden Önemlidir?
7 Şubat 2025
Kıdem Tazminatı ile İhbar Tazminatı Farkı Nedir?
Kıdem Tazminatı ile İhbar Tazminatı Farkı Nedir?
7 Şubat 2025
is-hukuku-avukati-nasil-secilir
İş Hukuku Avukatı Nasıl Seçilir?
10 Ocak 2025
istifa-etmek
İstifa Etmek: Tüm Detaylar ve Sık Sorulan Sorular
2 Ocak 2025
isci-avukati
İşçi Avukatı: Haklarınızı Güvence Altına Alın
2 Ocak 2025
isci-haklari-avukati
İşçi Hakları Avukatı: Hakkınızı Arayın, Adaleti Sağlayın
31 Aralık 2024
is-hukuku-avukati
İş Hukuku Avukatı: Haklarınızın Koruyucusu
31 Aralık 2024
kidem-tazminat-davasi
Kıdem Tazminat Davası: Bilmeniz Gereken Her Şey
27 Aralık 2024
kidem-tazminat-davasi-nasil-acilir
Kıdem Tazminat Davası Nasıl Açılır?
27 Aralık 2024
fazla-mesai-haklari
Fazla Mesai Hakları
3 Aralık 2024